KORONA VİRÜS MESLEK HASTALIĞI MIDIR?
- Av. Çiler Nazife Koşar
- 7 Nis 2022
- 3 dakikada okunur

Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, meslek hastalığı halinde sigortalıya;
- Geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilir,
- Sürekli iş göremezlik geliri bağlanır,
- İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine; gelir bağlanır,
- Gelir bağlanmış olan eş ve çocuklara evlenme ödeneği verilir,
- İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilir.
SAĞLIKÇILAR HASTALIĞIN MERKEZİNDE
Ülkemizde Mart ayından bu yana görülmekte olan korona virüs salgınından en çok etkilenenler, şüphesiz ki sağlık çalışanlarıdır. Sağlık çalışanlarının icra ettikleri meslek itibariyle, hastalığın merkezinde olduğunu söylememiz gerekmektedir.
Ülkemizde aktif vakalar içerisinde sağlık çalışanlarının hastalığa yakalanma oranının yaklaşık olarak %10 civarında olduğu, Dünyada ise en az 90 bin sağlık çalışanının covid-19‘a yakalandığı bilinmektedir.
Bununla birlikte sağlık çalışanları, covid-19 bulaşıcı hastalığına maruz kalan en yüksek riskli meslek grubu olarak da kabul edilmiştir.
Hal böyleyken, öncelikle sağlık çalışanları için, sonrasında da işi gereği hastalığa yakalanan tüm sigortalı çalışanlar için koronavirüsün meslek hastalığı ve iş kazası olarak tanımlanması gerektiği düşüncesindeyiz.
Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Mayıs ayında yayımlanan genelge ile, “covid-19 pozitif olan sigortalı çalışanların 'iş kazası ve meslek hastalığı sigortaları' kapsamında değerlendirilmeyeceği” bildirilmiştir.
İtalya, Fransa, Belçika başta olmak üzere birçok ülkede covid-19 meslek hastalığı olarak kabul edilmişken ülkemizde bu hastalığın hala da meslek hastalığı olarak kabul edilmemesi anlaşılamamaktadır.
Zira, covid-19 hastalığının meslek hastalığı olarak kabulü halinde, hastanın sağlık giderlerinin yüzde yüzü karşılanmakta, hasta geçici/kalıcı iş göremezlik tazminatı almakta ve vefat edenlerin yakınlarına da maaş bağlanmaktadır.
SGK GENELGESİ HUKUKA AYKIRIDIR
Kanımızca SGK genelgesi hukuka aykırı olup, tarafımızca kabulü de mümkün değildir.
Kanunlarımıza ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, bir hastalığın meslek hastalığı sayılabilmesi için, yakalanılan hastalık ile icra edilen meslek arasında nedensellik bağı bulunmalıdır. Nedensellik bağını ise Yargıtay şu şekilde tanımlamaktadır;
Eğer ki, “çalışan, hastalığa yakalandığı sırada çalıştığı işte çalışmamış olsaydı, bu hastalığa yakalanmayacaktı” diyebiliyorsak, yakalanılan hastalık ile meslek arasında nedensellik yani illiyet bağının bulunduğunu söyleyebiliriz.
Bu kapsamda, sağlık çalışanları eğer ki sağlık çalışanı olmasaydı, hastalarla birebir iletişime geçmeyecek ve hastalığa yakalanmayacaktı. Bizler, covid-19 hastası olan ya da covid-19 şüphesi bulunan kişiyle iletişim kurmayı bırakın aynı ortamda dahi bulunmak istememekteyken sağlık çalışanları icra ettikleri bu meslek sebebiyle covid-19 hastalarına müdahale etmek ve onlara temas etmek zorundalardır.
Dolayısıyla sağlık çalışanlarına, meslekleri itibariyle mecbur kaldıkları bu durum karşısında aldıkları tüm önlemlere ve tedbirlere rağmen, yine de covid-19 tanısı konulursa, bu halde hastalığın meslek hastalığı olarak kabul edilmesi ve SGK tarafından sağlanan bütün haklardan yararlandırılması gerekmektedir.
Günden güne iş yükünün ve hasta yoğunluğunun daha da artması karşısında sağlık çalışanlarına en azından motivasyon desteği sağlamak amacıyla, covid-19 hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.
Kaldı ki, birçok sendika ve kuruluş tarafından, Sosyal Güvenlik Kurumunca Mayıs ayında yayımlanan genelgeye karşı hukuki süreç başlatılmış olup, covid-19 hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesi için hali hazırda uğraşlar verilmektedir.
MESLEK HASTALIĞI YAPILAN İŞ VE İŞYERİ İLE İLGİLİ OLMALIDIR
Meslek hastalığının yapılan işle veya iş yeri koşulları ile ilgili olması gerekmektedir.
Bu kapsamda; hastanede çalışan hekimlerin, hemşirelerin ve dahi sağlık hizmetlerinde çalışan güvenlik personelinin, hizmetlinin, şoförün, sekreterin HASTANE ORTAMINDA ve MESLEĞİNİ İCRA EDERKEN virüse yakalanmış olmaları halinde, bu durum meslek hastalığı olarak kabul edilmeli ve buna ilişkin prosedürler derhal uygulanmalıdır.
Sağlık faaliyeti dışında, örneğin bir fabrikada çalışan işçinin işyerinde covid-19 hastalığına yakalanması durumunda covid-19, işçi için meslek hastalığı olarak değil iş kazası olarak kabul edilecektir.
Zira, yukarıda da ifade etmiş olduğumuz üzere, meslek hastalığının yapılan işin niteliğinden veya yürütüm koşullarından kaynaklanmış olması gerekmektedir.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucunda işverenin sorumlu tutulmaması için, işverenin işyerinde gerekli tüm tedbirleri aldığını ve/veya işçinin söz konusu hastalığa işyeri dışında yakalandığını ispat etmesi gerekir ki, takdir edileceği üzere virüsün ne zaman ve nerede bulaştığının bilinmesinin zor olması sebebiyle bunun ispat edilmesi oldukça güçtür.
Konunun önemine binaen, yapılacak olan başvurularda ve sonrasında gerektiği durumlarda açılacak olan davalarda, sigortalının herhangi bir hak kaybına uğramaması adına, uzman bir büroyla iletişime geçilmesi oldukça yararlı olacaktır.
Av. Çiler Nazife KOŞAR
Comments