Ülkemizde Mart ayından bu yana görülmekte olan korona virüs bulaşıcı hastalığı bütün düzenimizi, alışkanlıklarımızı ve yaşam biçimimizi değiştirmiş, hatta alt üst etmiştir.
Korona virüs bulaşıcı hastalığına yakalanmamak adına, yeni normal kapsamında açıklanan her bir tedbire gerek bireysel sağlığımız gerekse de toplum sağlığı açısından uymakla yükümlü olduğumuzu öncelikle belirtmek isteriz.
Bununla birlikte hastalığın yayılmaması adına yetkililerce şüpheli vakalara yönelik karantina uygulamalarının yapıldığını da bilmekteyiz.
FİLYASYON YÖNTEMİ
Türkiye’de korona virüs bulaşıcı hastalığı ile mücadele kapsamında en başından itibaren Sağlık Bakanlığınca ‘filyasyon yöntemi’ uygulanmaktadır. Uygulanan bu filyasyon sisteminin ölüm ve vaka artış hızının düşmesinde en önemli etken olduğu iddia edilmektedir.
Peki, bu filyasyon sistemi/yöntemi nedir, nasıl uygulanır?
Filyasyon yönteminde korona virüs vakalarına ulaşılmakta ve vakalar izlem altına alınarak tedavilerine başlanmaktadır. Bununla birlikte hastalığın kaynağı ve bulaşma yolu saptanarak hastanın etkileşimde bulunduğu temaslı kişiler de yayılımı engellemek amacıyla izolasyon altına alınmaktadır.
Ancak, maalesef ki azımsanamayacak sayıdaki insanın, izolasyon şartlarına uymadığını söylememiz mümkündür.
Hastayla temaslı olan kişilerin karantina tedbirlerine uymamasının yanı sıra, bizzat hastaların dahi karantinaya uymadığını görmekteyiz.
Korona virüs bir bulaşıcı hastalıktır. Korona virüs; doğrudan virüsle ya da dolaylı olarak virüs taşıyan kişilerle temas kurmamız halinde bulaşmaktadır. Bu temas fiziksel bir temas olabileceği gibi, virüs taşıyan bir hastayla aynı ortamı solumak koşuluyla, solunum yoluyla da olabilmektedir.
Bu bakımdan, korona virüs hastası olan kişilerle temas kurmamak, aynı ortamda bulunmamak ve en önemlisi karantina tedbirlerine uymak gerek bireysel sağlığımız gerekse de toplum sağlığı açısından oldukça önemlidir.
Korona virüs bulaşıcı hastalığının önlenmesi amacıyla, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu uyarınca Sağlık Bakanlığına ve idarelere önemli denetim ve tecrit yetkileri verilmiştir.
Başkalarının da hayatının tehlikeye girmemesi için karantina tedbirlerine uymak zorunlu olup, ayrıca karantina yükümlülüğüne uymamak da Türk Ceza Kanunu bakımından suç teşkil etmektedir.
KARANTİNA TEDBİRLERİNE UYMAMAK SUÇTUR
5237 sayılı TCK;
Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma
Madde 195 – “Bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasına dair yetkili makamlarca alınan tedbirlere uymayan kişi, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Görüldüğü üzere TCK 195. madde, bulaşıcı hastalıklara yakalanan birinin tedbirlere aykırı davranması sonucunda hapis cezası ile cezalandırılacağı hükmünü amirdir. Yani, karantina tedbirlerine uymamak suçtur!
2020/Ocak ayından bu yana korona virüs bulaşıcı hastalığından ölen kişi sayısı tüm dünyada toplamda 941.000 iken, Türkiye’de 7.400 kişi bu hastalıktan ölmüştür. Hastalığa yakalanan kişi sayısı ise tüm dünyada 29.900.000 iken, Türkiye’de bu sayı 300.000 kişidir. Bu bakımdan hastalığın hafife alınacak bir tarafının olmadığını ve sonuçlarının oldukça ciddi boyutlara ulaştığını söylememiz mümkündür.
Hastalığa yakalanan ve ölen kişi sayısı tüm dünyada ve Türkiye’de günden güne artarken bir taraftan da alınan karantina önlemlerine uyulmaması, tedbirlerin çiğnenmesi, mesken haricinde maske takma zorunluluğuna riayet edilmemesi konuları tartışılmaktadır.
Karantina tedbirlerine uymamanın idari yaptırımlarının (para cezası) olmasının yanı sıra TCK bakımından cezai yaptırımları da bulunmaktadır. Kanun koyucu, kamu sağlığının korunması amacıyla karantina tedbirlerine uyulmamasını suç olarak tanımlamıştır.
Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma suçu, TCK ‘da “Topluma Karşı Suçlar” kısmında ve “Kamu Sağlığına Karşı Suçlar” arasında düzenlenmiştir.
Suçun oluşması için sadece, yetkili makamlarca alınan karantina tedbirlerine kasten uyulmaması yeterlidir. Suçun faili, bulaşıcı hastalık tedbirlerine aykırı davranan kişi iken, mağdur tüm toplumdur!
Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma suçu, adli makamlarca re’sen takip edilen suçlardan olup, ilgili suçun soruşturulması ve kovuşturulması suçtan zarar görenin şikayetine bağlı değildir.
Karantina tedbirlerine aykırı davranan kişinin tespit edilmesi durumunda derhal Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir iddianame düzenlenerek, Asliye Ceza Mahkemesince iddianamenin kabulünden sonra kişi hakkında bir ceza yargılaması yapılmaktadır. Suçun cezası, iki aydan bir yıla kadar hapis cezasıdır. Önemle belirtmek gerekir ki, karantina tedbirlerine uymayan kişi hakkında hapis cezasına hükmedilebilmesi için herhangi bir zararın meydana gelmesi şart değildir.
Her ne kadar yetkili makamlarca alınan karantina tedbirlerine uyulmaması/aykırı davranılması TCK ‘da suç olarak tanımlanmış ve bu suç karşılığında hapis cezası öngörülmüş ise de; kişilerin, cezalandırma korkusuyla değil, toplum sağlığı açısından alınan bu tedbirlere uyması gerektiğini düşünmekteyiz.
Unutulmamalıdır ki bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma suçunun mağduru sadece bireyler değil, tüm toplumdur!
Av. Çiler Nazife KOŞAR
コメント