İlk olarak 11 Mart 2020 tarihinde ülkemizde korona virüsün görülmesiyle, Milli Eğitim Bakanlığı’nca, 13 Mart 2020 tarihinde, okullarda yüz yüze eğitime ara verilmesi kararı verilmiş ve bu karar ile birlikte özel öğretim kurumları da uzaktan eğitime geçmiştir.
Uzaktan eğitime geçilmesi, devlet okullarında öğrenim gören öğrencilerin eğitim ücreti ödememesi sebebiyle, devlet okullarında öğrenim gören öğrencilerin velileri açısından bir sorun teşkil etmezken, çocuğunu yıllık belirli bir ücret ödeyerek özel okula gönderen veliler açısından önemli bir problem doğurmuştur.
Zira veliler kanımızca haklı olarak, çocuklarının almadığı bir eğitim için, özel eğitim kurumlarına ücret ödediklerini düşünmektedir. Bu husus, velilerin özel eğitim kurumlarına peşinen ödemiş oldukları bu eğitim ücretinin iade edilip edilemeyeceği sorununu da doğurmuş bulunmaktadır.
Eğitim ücretlerinin iade edilip edilmemesine ilişkin olarak özel eğitim kurumları; öğrencinin kullanmadığı yemek ve servis ücretlerinin iadesinin veya mahsubunun mümkün olduğunu ancak her ne kadar öğrenciler fiziken okul binasına gelmese de uzaktan eğitimlerinin devam etmesi sebebiyle, eğitim ücretlerinin iadesinin mümkün olmadığını ifade etmişlerdir.
Bununla birlikte, 01/06/2020 tarihinde basında yer alan “özel okulların 15 Ağustos 2020 tarihinde eğitime başlayacağı” haberlerine göre de, özel okullarda en az 3 hafta telafi eğitimi yapılacak olmasından dolayı, açıkça öğrencilerin almadıkları eğitimin ücretinin iade edilmesinin de bu şekilde yolunun kapatıldığını düşünmekteyiz.
Özel eğitim kurumlarının; yemek ve servis ücretinin yeni eğitim ve öğretim yılı için alınacak ücretten mahsup edilmesinin ve yaz aylarında telafi dersleri verilmesi çözümlerinin, gelecek yıl çocuğunu aynı okula göndermeyi düşünmeyen veliler için açıkça bir sorun teşkil edeceği bellidir.
Bu sorunun ortadan kaldırılması bakımından, gelecek eğitim ve öğretim yılında çocuğunu aynı okula göndermeyi düşünmeyen velilere ücret iadesinin yapılması, çocuğunu aynı okula gönderecek olan velilere ise ücret iadesi yapılmamasının da eşitlik ilkesine ve dahi hakkaniyete aykırı olacağını belirtmek isteriz.
Hal böyle olunca, herkes için uygulanabilir bir çözümün bir an önce bulunmasının zaruri olduğu görülmektedir.
Özel Okullar İçin ‘Öğrenci Kayıt Sözleşmesi’
Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nce yayımlanan, öğrencilerin özel okullara kayıtları sırasında gerekli olan asgari şartları belirten öğrenci kayıt sözleşmeleri bulunmaktadır.
Özel okullar, bu sözleşmedeki asgari şartları sağlamak koşuluyla sözleşme serbestisi ilkesi gereği, dilerlerse sözleşmelerine ek maddeler de koyabilmektedir.
Çocuğunu özel okula kayıt ettiren her veli, özel okul ile ‘öğrenci kayıt sözleşmesi’ imzalamaktadır.
Özel Okul Ücretleri
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 55. maddesinde;
Öğrenci ve kursiyer ücretlerinin,
a) Özel okul öncesi eğitim kurumlarında, ilkokul, ortaokul, özel eğitim ve ortaöğretim okullarının bütün sınıflarında yıllık,
b) Okullarda pansiyon hizmeti sağlandığı takdirde yıllık,
c) Kurslar, hizmet içi eğitim merkezleri ile özel eğitim okullarının ilköğretim programı dışındaki kısımlarında ve özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde ders saati ücreti,
ç) Motorlu taşıt sürücüleri kurslarının teorik dersleri ile uygulama derslerinin ders saati ücreti ayrı ayrı, olarak hesap edildiği, yer almaktadır.
Buna göre, özel eğitim okullarının okul öncesi, ilkokul, ortaokul, özel eğitim ve ortaöğretim okullarında öğrenim gören öğrencilerin ücretlerinin YILLIK ödendiği görülmektedir.
Öğrenci velilerinin peşinen ödemiş oldukları bu eğitim ücreti, esasen yukarıda ifade etmiş olduğumuz ‘öğrenci kayıt sözleşmesinde’ belirtilen “ÖRGÜN EĞİTİMİN” bir karşılığıdır.
Bu noktada ‘örgün eğitimin’ öğrenci kayıt sözleşmesinin esaslı unsuru olduğunu söylememiz mümkündür. Sözleşmenin esaslı unsurları, o sözleşmenin mevcut olabilmesi için mutlak surette bulunması gereken unsurlardır. Bu bakımdan örgün eğitim, veliler ile okul yönetimi arasında yapılan sözleşmenin olmazsa olmaz bir unsurudur diyebiliriz.
Özel okullar için uzaktan eğitim terimi, kanun ve/veya yönetmelikte yer alan bir terim olmayıp, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yakın zamanda getirilmiş bir uygulamadır.
Özel okul sözleşmeleri, karşılıklı iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir. Bu sözleşme ile özel eğitim kurumu öğrenciye ÖRGÜN EĞİTİM vermeyi, öğrenci velisi ise özel eğitim kurumuna ücret ödeme borcunu üstlenmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nca, 13 Mart 2020 tarihinde, okullarda yüz yüze eğitime ara verilmesi kararı ve sonrasında, bu kararın uzatılarak 2019-2020 eğitim öğretim döneminin sonlandırılması kararı ile özel okulların, ellerinde olmayan sebeplerle sözleşme ile üstlendikleri ‘öğrencilere örgün eğitim verme’ borçlarını yerine getiremedikleri ve borçlarını yerine getirememeleri sebebiyle de borçlarından kurtuldukları görülmektedir.
Bu kapsamda, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 136. maddesinde hükmolunduğu üzere, “Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi de isteme hakkını kaybeder.”
Bu maddeye göre öğrenci velilerinin ‘sebepsiz zenginleşme’ hükümlerine göre, özel okullardan ücret iadesi talebinde bulunabilecekleri kanısındayız. Borçlar Kanunu’nda sebepsiz zenginleşmeye ilişkin olarak, “haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.” hükmü bulunmaktadır.
Her ne kadar özel eğitim okulları ellerinde olmayan mücbir sebeplerle, ‘öğrencilere örgün eğitim verme’ borcunu yerine getirememiş olsa da, bu mücbir sebebin doğmasına öğrencilerin ve/veya velilerin neden olduğunu da söyleyemeyiz.
Dolayısıyla önceden öngörülmesi imkânsız olan bu koşullar sebebiyle meydana gelen zarara, tek başına öğrenci velilerinin katlanmasının beklenmesi hakkaniyete uygun düşmemektedir.
Öğrenci velileri, dava açarak hizmet alamadıkları dönem yönünden ücret iadesi isteme hakkına sahiptir.
Zira, uzaktan eğitim örgün eğitimin telafisi değildir! Uzaktan eğitim, örgün eğitimin telafisi olamaz!
Av. Çiler Nazife KOŞAR
Comments